31 Ekim 2014 Cuma

Türk Dış Politikası'ndaki Güncel Gelişmeler


29 Ekim 2014 tarihinde Ada Tv’de yayınlanan “Öğlen Ajansı” programına katıldım ve Mert Özdeş’in Türk Dış Politikası ve Kıbrıs Sorunu hakkındaki sorularını yanıtlandırdım. Aşağıda bu programın görüntülerini bulabilirsiniz.


Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

27 Ekim 2014 Pazartesi

26 Ekim 2014: Dünyadan Seçim Sonuçları


26 Ekim 2014 Pazar günü, dünyanın dört farklı ülkesinde (Brezilya, Uruguay, Tunus, Ukrayna) demokratik seçimlere sahne olunan heyecanlı bir gün oldu. Bu yazıda bu dört ülkedeki seçimlerden gelen ilk sonuçları aktarmaya ve son siyasal durumu özetlemeye çalışacağım.
640px Dilma Rousseff   foto oficial 2011 01 09 200x300 26 AĞUSTOS 2014: DÜNYADAN SEÇİM SONUÇLARI
Dilma Rousseff
5 Ekim 2014 tarihinde yapılan ilk tur seçimlerinde yüzde 50’yi geçen bir aday olmaması nedeniyle dün 2. tur Başkanlık seçimleri yapılan Brezilya’da; mevcut Devlet Başkanı ve Brezilya İşçi Partisi (PT) lideri Dilma Rousseff aldığı yüzde 51 oyla, rakibi Brezilya Sosyal Demokrat Partisi – PSDB’nin desteklediği Aécio Neves’i geçerek yeniden Başkan seçildi.[1] Seçimler öncesinde kesin favori olarak gösterilmesine karşın[2], ilk turda aldığı yüzde 42 oyla hayal kırıklığı yaratan[3] ve “Acaba Brezilya’da bir sürpriz olur mu?” sorularını akla getiren Rousseff, zor da olsa ipi göğüsleyerek rahat bir nefes aldı. İlk turda aldığı yüzde 34 oyu, ikinci turda 48 seviyelerine çekmeyi başaran Neves, böylelikle çok yaklaşmasına rağmen tarihi bir fırsatı kaçırmış oldu. 2010 Başkanlık seçimlerinin ikinci turunda yüzde 56 oy ile seçilmiş olan Rousseff’in oy oranındaki yüzde 5’lik azalma, bir sonraki seçimlerde Brezilya İşçi Partisi’nin işinin hiç de kolay olmayacağını gösteriyor. Bunun temel sebepleri ise, ülkedeki büyük gelir adaletsizliği ve son dönemde artan yolsuzluk iddiaları. Özellikle ülkedeki daha iyi eğitimli ve orta üst gelir seviyesindeki kişilerin gün geçtikçe İşçi Partisi’nden koptuğu ve Brezilya Sosyal Demokrat Partisi’ne yöneldiği görülmektedir. Bu nedenle, PSDB’nin bir sonraki seçimlere Neves gibi kaliteli bir aday bulması durumunda PT’nin hükümranlığına son verebilmesi gayet olası gözükmektedir. Dilma’yı ayakta tutanın ise; “bolsa familia”[4] adlı aile sosyal programı ile hayat şartlarını gözle görülür şekilde geliştirdiği varoşlarda yaşayan büyük nüfusun ona olan güveni olduğu görülmektedir.
Luis Alberto Lacalle Pou vs. Tabaré Vázquez
Başkanlık seçimlerinin ilk turunun yapıldığı bir diğer Güney Amerika ülkesi Uruguay’da ise, ilk turda bir galip ortaya çıkmadı. Seçimlere kesin favori olarak giren[5] Geniş Cephe (Frente Amplio – FA) adayı Tabaré Vázquez, ilk turda yüzde 44-46 arasında bir oy oranına ulaşarak (kesin sonuçlar henüz açıklanmadı) yarışı önde tamamlasa da, ikinci tur öncesinde işinin beklendiği kadar kolay olmadığı anlaşıldı.[6] Bu nedenle, ilk turda yüzde 31-34 arasında bir oy alması beklenen Ulusal Parti’nin (Partido Nacional – PN) desteklediği milliyetçi-muhafazakar çizgideki 1973 doğumlu genç siyasetçi Luis Alberto Lacalle Pou’nun, 30 Kasım’da düzenlenecek olan ikinci tur seçimlerine kadar çok iyi bir performans göstermesi durumunda, seçimleri az da olsa kazanma ihtimalinin bulunduğu görüldü. Yine de Tabaré Vázquez’in ikinci tura kesin favori olarak girdiği vurgulanmalı.
Petro Poroşenko
2 yıldır Rusya ile Avrupa Birliği arasında büyük bir bilek güreşinin yaşandığı Ukrayna’da dün yapılan parlamento seçimlerinde ise, AB yanlısı partilerin çok daha başarılı olduğu gözlemlendi. Kısa bir süre önce seçilen yeni Devlet Başkanı Petro Poroşenko’nun desteklediği ve kendinin başında olduğu Dayanışma Partisi (Solidarnist) ile eski ünlü Ukraynalı boksör Vitali Kliçko’nun lideri olduğu UDAR hareketinden oluşan merkez sağ çizgideki Petro Poroşenko Seçim İttifakı (Блок Петра Порошенка, Blok Petra Poroshenka)[7], seçimlerden yüzde 23 civarında bir oyla ilk sırada çıkarken, Başbakan Arseniy Yatsenyuk’un lideri olduğu bir diğer AB yanlısı sağ parti Halk Cephesi'nin (Народний фрон) ise yüzde 21 oyla ikinci büyük parti olması bekleniyor.[8] Rusya yanlısı Komünist Parti’nin ise yüzde 5 barajının altında kalması dikkat çekti. Ancak bu sene yüzde 7 ile yüzde 10 arasında bir küçülme yaşaması beklenen Ukrayna ekonomisindeki kötü gidişata, seçimlerin ne derece merhem olabileceği halen büyük bir muamma.
 Arseniy Yatsenyuk
Arap Baharı sonrasında demokratik dönüşümlerin yaşandığı ve demokratik rejimin ayakta kalabildiği tek ülke olan Tunus’ta ise, dün Yasemin Devrimi sonrasında ikinci defa özgür parlamento seçimleri yapıldı. Seçimden ilk gelen sonuçlara göre; İslamcı Ennahda Partisi ile laiklik yanlısı Nidaa Partisi (Nidaa Tounes) partisi arasında çekişme yaşanıyor.[9] Ülke genelinde heyecan ve umuda neden olan[10] seçimlerden Nidaa Partisi’nin önde çıkması ve seçim sonucunda bir koalisyon hükümetinin kurulması olası gözüküyor. Seçime katılımın yüzde 60 dolayında kalması ise soru işaretlerini arttırdı.[11] Mısır ve Suriye’de çöken Arap Baharı’nın ayakta kalan son kalesi, bakalım seçimler sonrasında nasıl bir seyir izleyecek?
UPA adına tüm dünyadaki seçimleri takip etmeye devam edeceğiz.

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
[1] “Dilma Rousseff re-elected Brazilian president”, BBC, Erişim Tarihi: 27.10.2014, Erişim Adresi:http://www.bbc.com/news/world-latin-america-29782073.
[2] Ozan Örmeci (2014), “2014 Brezilya Devlet Başkanlığı Seçimleri”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 27.10.2014, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2014-brezilya-devlet-baskanligi-secimleri/.
[3] “Brazil election: Dilma Rousseff to face Aecio Neves in run-off”, BBC, Erişim Tarihi: 27.10.2014, Erişim Adresi: http://www.bbc.com/news/world-latin-america-29501500.
[5] Ozan Örmeci (2014), “2014 Uruguay Devlet Başkanlığı Seçimleri”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 27.10.2014, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2014-uruguay-baskanlik-secimleri/.
[6] “Exit polls: Uruguay’s presidential election goes to run-off”, BBC, Erişim Tarihi: 27.10.2014, Erişim Adresi: http://www.bbc.com/news/world-latin-america-29775819.
[7] Hakkında bazı bilgiler için; http://en.wikipedia.org/wiki/Petro_Poroshenko_Bloc.
[8] “Ukraine’s Petro Poroshenko hopes to start coalition talks”, BBC, Erişim Tarihi: 27.10.2014, Erişim Adresi: http://www.bbc.com/news/world-europe-29782513.
[9] “Tunisia awaits ‘milestone’ vote results, secular party upbeat”, Yahoo News, Erişim Tarihi: 27.10.2014, Erişim Adresi: http://news.yahoo.com/tight-security-defining-tunisia-vote-045054201.html;_ylt=A0LEVyHAEE1UD50AJqZXNyoA.
[10] Bu konuda bir yazı için bakınız; Charlotte Bozonnet (2014), “Elections en Tunisie : « On veut des gens capables de faire avancer le pays »”, Le Monde, Erişim Tarihi: 27.10.2014, Erişim Adresi: http://www.lemonde.fr/tunisie/article/2014/10/26/vote-en-tunisie-les-gens-ont-appris-a-connaitre-les-partis_4512608_1466522.html.
[11] “Tunus Seçim Sonuçları”, Timeturk, Erişim Tarihi: 27.10.2014, Erişim Adresi:http://www.timeturk.com/tr/2014/10/26/tunus-secim-sonuclari.html.

17 Ekim 2014 Cuma

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Bölgesel Gruplar


2015-2016 dönemi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliği seçimleri dün New York’taki BM Genel Kurulu’nda yapıldı. İlk tur oylama sonuçlarına göre; Türkiye 109, İspanya ise 121 oy alarak ikinci tura kaldılar. Türkiye’nin İspanya ile yarıştığı ikinci tur seçimi sonunda Madrid 120, Ankara ise sadece 73 oy alabildi. Üçüncü turdaki oylama sonucunda da geçici üyeliğe İspanya seçildi.[1] İspanya dışında geçici üyeliğe seçilen diğer üyeler ise Yeni Zelanda, Angola, Malezya ve Venezuela oldu.[2] Elbette bu oylamanın sonucu, Türkiye’nin dış politikasındaki kötü gidişatın doğrudan yansıması olarak okunmalı. Ancak bunun sorumluluğunu göreve yeni başlayan Mevlüt Çavuşoğlu’nda değil, görev yapan önceki Bakanlarda aramak gerekir. Bu gelişmeden yola çıkarak, bu yazıda BM Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler Bölgesel Grupları hakkında bazı temel bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulmuş olan Birleşmiş Milletler’in en güçlü organı olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), üye ülkeler arasında güvenlik ve barışı korumakla yükümlüdür.[3] Birleşmiş Milletler’in diğer organları sadece tavsiye kararı alabilirken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararları, tüm üye ülkeler açısından bağlayıcı nitelik taşımaktadır.[4] Bu bağlayıcılık, üye ülkelerin tamamına yakını tarafından imzalanmış olan Birleşmiş Milletler Tüzüğü’nde açık bir şekilde belirtilmiştir.[5] Ayrıca kararların oybirliğiyle alınması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 5 daimi (Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık-İngiltere, Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa) ve 10 geçici olmak üzere toplam 15 üye ülkeye sahiptir. 10 geçici üye ülke, her iki yılda bir Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapılan seçimlerle belirlenir. Konsey Başkanlığı ise ayda bir üye ülkeler arasında el değiştirir.[6] Aslında 1965 yılına kadar geçici üye sayısı 6 ile sınırlıydı (ilk üyeler Avustralya, Brezilya, Mısır, Meksika, Polonya ve Hollanda idi). Ancak 1965 yılındaki değişikliklerle bu sayı 10’a yükseltildi.[7] Seçilebilmek için üyelerin BM Genel Kurulu’nda üçte iki çoğunluğa ulaşması gerekmektedir. Bu nedenle bazen oturumlar defalarca tekrarlanabilmektedir. Örneğin, 1979 yılında Küba ve Kolombiya arasındaki mücadele tam 154 oturum sürmüştür.[8]


Birleşmiş Milletler Bölgesel Grupları

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesi, Birleşmiş Milletler Bölgesel Grupları’na göre seçilirler. Bölgesel Gruplar 5 ana grup olmak üzere toplam 8 kategoridedir. 5 ana grup şunlardır; 54 üyeli Afrika Grubu, 53 üyeli Asya-Pasifik Grubu, 23 üyeli Doğu Avrupa Grubu, 33 üyeli Latin Amerika ve Karayipler Grubu ve 28 üyeli Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu.[9] Tamamı Afrika ülkelerinden oluşan 54 üyeli Afrika Grubu, gruplar arasındaki en büyük yapı olmasına karşın, hiçbir daimi üyesinin olmaması nedeniyle dezavantajlı durumdadır. Bu nedenle Afrika Grubu’na geçici üyeliklerde fazladan bir koltuk verilerek, temsil sayıları 3’e çıkarılmıştır.[10] 53 üyeli Asya-Pasifik Grubu, Asya-Pasifik ülkelerinden oluşan (Kıbrıs Cumhuriyeti de bu gruptadır) ve Çin Halk Cumhuriyeti ile bir daimi üyeliği bulunan ikinci en kalabalık gruptur. Ayrıca Asya-Pasifik Grubu’nun 2 geçici üyelik koltuğu bulunmaktadır.[11] 33 üyeli en kalabalık üçüncü grup olan Latin Amerika ve Karayipler Grubu, hiçbir daimi üyesi bulunmayan ve sadece 2 geçici üyelik hakkı bulunan en dezavantajlı grup görünümündedir.[12] En küçük ikinci grup olan 28 üyeli Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu, 3 daimi üye ve 2 geçici üyelik koltuğu ile en güçlü grup olarak dikkati çekmektedir.[13] Bu grupta Batı Avrupa ülkeleri dışında Avustralya, Kanada, İsrail, Yeni Zelanda ve Türkiye de bulunmaktadır. Ayrıca hiçbir gruba dahil olmayan ABD, bu grubun gözlemci üyesidir.[14] En az sayıda üyeye sahip olan Doğu Avrupa Grubu ise, Doğu Avrupa ve Kafkasya’da bulunan ülkelerin oluşturduğu ve Rusya Federasyonu sayesinde bir daimi üyeliği bulunan bir yapıdır. Doğu Avrupa Grubu’nun bir de geçici üyelik hakkı bulunmaktadır.[15]


Birleşmiş Milletler Bölgesel Grupları’na göre dağıtılan 15 Güvenlik Konseyi sandalyesi 
Afrika Grubu (Mavi): 3 geçici üyelik
Asya-Pasifik Grubu (Yeşil): 1 daimi, 2 geçici üyelik
Doğu Avrupa Grubu (Kırmızı): 1 daimi, 1 geçici üyelik
Latin Amerika ve Karayipler Grubu (Mor): 2 geçici üyelik
Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu (Kahverengi): 3 daimi, 2 geçici üyelik

Bu 5 ana grup dışında, BM üyesi olup hiçbir gruba dahil olmayan devletler, gözlemci devletler (Filistin) ve tartışmalı bölgeler (KKTC) diğer üç kategoriyi oluşturmaktadır.[16] Kiribati Cumhuriyeti ise tüm bu kategorilerin dışında kalan yegane devlet durumundadır.

Görüldüğü üzere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Bölgesel Grupları, tamamen Soğuk Savaş düzenine göre kurulmuş ve bu yönde bir trendi teşvik eder durumdadır. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Rusya Federasyonu ile birlikte Doğu Avrupa Grubu’nda yer alması, Latin Amerika ve Karayipler Grubu’nun temsiliyet anlamında en dezavantajlı grup olması, Hindistan, Japonya, Brezilya, Almanya, Türkiye, Güney Afrika gibi bölgesel güçlerin BM Güvenlik Konseyi üyeliği için taleplerinin karşılıksız kalması, İslam dünyasını temsilen tek bir daimi üyenin dahi bulunmaması ve ABD-İngiltere-Fransa bloğu karşısında Rusya ve Çin’in insani yardım gerektiren çatışmalı bölgelere müdahale edilmesini engelleyen tutumları gibi durumlar nedeniyle BM giderek işlevini kaybeder bir hale gelmektedir. Bu nedenle BM’nin reforme edilmesi konusunda talepler giderek artmakta ve şiddetlenmektedir. Bu konuda neler yaşanabileceğini önümüzdeki yıllar gösterecektir. BM’nin reforme edilmesi durumunda, mutlaka bölgesel grupların yeni siyasi denge ve jeopolitik gelişmelere göre şekillendirilmesi, her kıtadan en az bir daimi üyenin bulundurulması ve yükselen güçlere Güvenlik Konseyi’nde yer açılması gibi etkenler göz önünde bulundurulmalıdır.

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ



[1] “Türkiye BM Güvenlik Konseyi’ne Seçilemedi”, Zaman, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://www.zaman.com.tr/dunya_turkiye-bm-guvenlik-konseyine-secilemedi_2251064.html.
[2] “Turkey loses out on UN Security Council seat”, BBC, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://www.bbc.com/news/world-europe-29654003.
[3] Web sitesi için; http://www.un.org/en/sc/.
[4] “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Birle%C5%9Fmi%C5%9F_Milletler_G%C3%BCvenlik_Konseyi.
[6] “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Birle%C5%9Fmi%C5%9F_Milletler_G%C3%BCvenlik_Konseyi.
[7] “United Nations Security Council”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/United_Nations_Security_Council.  
[8] “United Nations Security Council”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/United_Nations_Security_Council.  
[9] “United Nations Regional Groups”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/United_Nations_Regional_Groups.
[10] “United Nations Regional Groups”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/United_Nations_Regional_Groups.
[11] “United Nations Regional Groups”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/United_Nations_Regional_Groups.
[12] “United Nations Regional Groups”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/United_Nations_Regional_Groups.
[13] “United Nations Regional Groups”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/United_Nations_Regional_Groups.
[14] “Western European and Others Group”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Western_European_and_Others_Group.
[15] “Eastern European Group”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Eastern_European_Group.
[16] “United Nations Regional Groups”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 17.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/United_Nations_Regional_Groups.

16 Ekim 2014 Perşembe

2014 Uruguay Başkanlık Seçimleri


Uruguay ya da yasal adıyla Uruguay Doğu Cumhuriyeti (İspanyolca: República Oriental del Uruguay), Güney Amerika anakarasının güneyinde, kuzeyinde Brezilya, batısında Uruguay ırmağı ile Arjantin, güneyinde bu ırmağın denize döküldüğü Rio de la Plata (Gümüş Irmak) koyu, doğusunda ise Atlas Okyanusu ile çevrili olan bir ülkedir.[1] 3 milyon 300 bin nüfusa sahip olan ülke, geçtiğimiz aylarda hızla büyüyen ekonomisi, hemcinsler arasında evliliğe izin vermesi ve uyuşturucu üretimi ve satışını belirli düzenlemeler sahilinde serbest bırakmasıyla gündeme gelmiş ve The Economist dergisi tarafından 2013 yılında yılın ülkesi seçilmiştir.[2] 26 Ekim 2014 tarihinde Uruguay’da anayasal referandumla birlikte (bu referandumda yasal sorumluluk yaşının 18’den 16’ya indirilmesi söz konusudur[3]) Devlet Başkanlığı seçimi yapılacaktır. İlk turda seçim sonuçlanmazsa, ikinci tur ise 30 Kasım’da düzenlenecektir.[4] Bu yazıda Uruguay Başkanlık seçimlerini sizler için mercek altına alacağım.

1997 yılında yürürlüğe giren (aslında 1967 anayasasında yapılan bazı değişikliklerle hazırlanmış bir anayasadır) ve daha sonrasında 1989, 1994, 1996 ve 2004 yıllarında ciddi değişikliklere uğrayan[5] Uruguay anayasasına göre[6]; Uruguay Doğu Cumhuriyeti Devlet Başkanı hem devletin, hem de hükümetin Başkanı konumundadır.[7] İki kamaradan oluşan Uruguay Genel Meclisi (Asamblea General), 99 sandalyeli Temsilciler Meclisi (Cámara de Diputados) ve 31 üyeli Senato’dan (Cámara de Senadores) oluşmaktadır.[8] Her iki kamaranın temsilcileri de, nispi temsil seçim sistemiyle 5 yıllığına seçilmektedirler.[9]

José Mujica

Uruguay’da en son 2009’da yapılan Devlet Başkanlığı seçimlerini mütevazı yaşam tarzı ve dürüstlüğüyle bilinen sempatik politikacı José Mujica[10] kazanmıştır. “Pepe” lakaplı ve 1935 doğumlu olan Mujica, gençliğinde Tupamaros gerilla hareketlerine katılmış sol görüşlü ve ateist bir politikacıdır.[11] 2009’daki seçimi, ikinci turda rakibi Luis Alberto Lacalle önünde % 54,63 oyla kazanmayı başaran Mujica[12], anayasa gereği 2. defa üstüste Başkan adayı olamamaktadır.[13] Bu nedenle 2009’da Mujica’yı destekleyen sol görüşlü Geniş Cephe (Frente Amplio – FA) seçim ittifakı, bu seçimde Tabaré Vázquez’i aday göstermiştir. 1940 doğumlu deneyimli bir siyasetçi olan Vázquez, daha önce 2005-2009 yılları arasında da Devlet Başkanlığı görevini yürütmüştür.[14] Oldukça başarılı bir Başkanlık dönemi geçirmiş olan sol görüşlü ve aslen doktor (onkolog) olan Vázquez, bu nedenle seçimlerin büyük favorisidir.[15] Son anketler Vázquez’in partisinin % 43-45 arasında bir oyunun olduğunu ve en kötü ihtimalle ikinci turda rahatlıkla Başkan seçileceğini göstermektedir.[16]

Tabaré Vázquez

Tabaré Vázquez’in kendisini zorlaması muhtemel tek rakibi ise; Ulusal Parti’nin (Partido Nacional – PN) desteklediği sağ görüşlü ve milliyetçi-muhafazakar çizgideki 1973 doğumlu genç siyasetçi Luis Alberto Lacalle Pou’dur.[17] Eski Uruguay Devlet Başkanı Luis Alberto Lacalle’in (1990-1995) oğlu olan ve köklü bir aileden gelen Pou, 2007 yılında televizyon kameraları önünde kavgaya karışmış ateşli bir politikacıdır.[18] Anketlerde Pou’nun oy oranı % 25-28 oranında gözükmektedir. Diğer bazı anketlerde ise Pou’nun oy oranı % 32 dolaylarındadır.[19] Seçimin ikinci tura kalması durumunda, Pou’nun oylarını % 40 bandına yaklaştırması muhtemeldir. Ancak yine de bu seçimi kazanması için yeterli olmayacaktır.  

Luis Alberto Lacalle Pou

Seçimde dikkat çeken ve az da olsa kazanma şansı bulunan üçüncü aday ise; merkez sağ çizgideki Colorado Partisi’nin desteklediği eski Uruguay diktatörü Juan María Bordaberry’in (1972-1976) oğlu 1960 doğumlu siyasetçi Pedro Bordaberry’dir.[20] Anketlerde Bordaberry’nin oranı % 14-15 dolaylarında gözükmektedir.[21]

Pedro Bordaberry

Seçimlerde bu iddialı 3 aday dışında iddiası bulunmayan başka adaylar da yarışmaktadır. Şu an için en makul gözüken; 2009’da Mujica’nın yaptığı gibi seçimi ikinci turda Tabaré Vázquez’in kazanmasıdır. Ancak elbette son sözü Uruguay halkı söyleyecektir.

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ




[1] “Uruguay”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Uruguay.  
[2] “Earth’s got talent”, The Economist, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://www.economist.com/news/leaders/21591872-resilient-ireland-booming-south-sudan-tumultuous-turkey-our-country-year-earths-got.
[3] “Uruguayan constitutional referendum, 2014”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Uruguayan_constitutional_referendum,_2014.   
[4] Mike LaSusa (2014), “Uruguay Presidential Elections 2014”, SouthernPulse.info, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://www.spcorrespondents.com/blog/uruguay-presidential-elections-2014.
[5] “Constitution of Uruguay”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Constitution_of_Uruguay.
[6] Anayasanın orijinal İspanyolca metni için; http://www.parlamento.gub.uy/Constituciones/Const997.htm.
[7] “Politics and government of Uruguay”, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: https://www.princeton.edu/~achaney/tmve/wiki100k/docs/Politics_of_Uruguay.html.
[8] “General Assembly of Uruguay”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/General_Assembly_of_Uruguay.
[9] “General Assembly of Uruguay”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/General_Assembly_of_Uruguay.
[10] “José Mujica”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Jos%C3%A9_Mujica.
[11] “José Mujica”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Jos%C3%A9_Mujica.
[12] “Uruguayan general election, 2009”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Uruguayan_general_election,_2009.   
[13] “Uruguayan general election, 2014”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Uruguayan_general_election,_2014.   
[14] “Tabaré Vázquez”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Tabar%C3%A9_V%C3%A1zquez.   
[15] Uruguay siyasi sistemi, partiler ve adayları konusunda detaylı bir analiz için; Rafael Piñeiro (2014), “Uruguayan Electoral Process 2014-2015”, Wilson Center, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://www.wilsoncenter.org/sites/default/files/Presentation%20PINEIRO.pdf.  
[16] “Uruguayan general election, 2014”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Uruguayan_general_election,_2014.    
[17] “Luis Alberto Lacalle Pou”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Luis_Alberto_Lacalle_Pou.
[18] “Partido Nacional y FA repudiaron pelea entre diputados”, Espectador.com, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://www.espectador.com/politica/108493/partido-nacional-y-fa-repudiaron-pelea-entre-diputados.
[19] “Polls shows Uruguay presidential election headed for runoff”, Fox News Latino, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://latino.foxnews.com/latino/politics/2014/10/07/polls-shows-uruguay-presidential-election-headed-for-runoff/.
[20] “Pedro Bordaberry”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Pedro_Bordaberry.    
[21] “Uruguayan general election, 2014”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 16.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Uruguayan_general_election,_2014.     

14 Ekim 2014 Salı

Alman Ordoliberalizmi



Günümüzde özellikle Türkçe akademik kaynaklarda fazla referans yapılmasa da, Alman Ordoliberalizmi ya da genel adıyla Ordoliberalizm, serbest piyasa ekonomisi düzeninde devlet ile sermaye arasındaki güç paylaşımı konusunda özgün yaklaşımlar içeren önemli bir düşünce akımıdır. Bu yazıda Ordoliberalizm hakkında temel bazı bilgileri özetlemeye çalışacağım.
Liberalizm ideolojisi dâhilinde bir akım olarak kabul edilmesine karşın, aslında Ordoliberalizm hem merkezi planlamayı, hem de serbest piyasa düzeninin dayattığı laissez-faire laissez-passer (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler) ilkesini reddeden ve bu iki akım arasında yeni bir denge düzeni öneren kendisine özgü bir akımdır. Bu anlamda, devlet ile serbest piyasa arasında günümüz neoliberalizminden oldukça farklı bir düzen öneren Ordoliberallerin özgün duruşları, Avrupa ve dünyada ideolojik krizin yaşandığı ve tüm dünyada siyasetin salt etnik, mezhepsel ve dini faktörlere ve yaşam tarzlarına indirgendiği 21. yüzyılda bu nedenle önemlidir. Şimdi Ordoliberalizmin tarihine ve temel tezlerine yakından göz atalım.
Ordoliberalizm, adını 1948 yılında Freiburg Okulu (Freiburger Schule) temsilcileri Alman ekonomistler Walter Eucken (1891-1950), Hans Großmann-Doerth (1894-1944) ve Franz Böhm’ün (1895-1977) birlikte çıkarmaya başladıkları ORDO (Jahrbuch für die Ordnung von Wirtschaft und Gesellschaft) dergisinden alır.[1] Günümüzde de halen yayın hayatına devam eden dergi, Walter Eucken, Hans Großmann-Doerth ve Franz Böhm’ün dışında, F. Meyer, K. Paul Hansel, Wilhelm Röpke, Alexander Rüstow, Leonard Milksch ve diğer bazı Alman iktisatçıların katkıları sayesinde Ordoliberalizm adı verilen yeni bir ideolojik akımın doğmasına yol açmıştır.[2] Almanca olarak yayın hayatına başlayan, ancak ilerleyen yıllarda İngilizce makalelerin de yayınladığı dergide, iktisat analizlerinin yanı sıra hukuk, siyaset bilimi, sosyoloji ve felsefe alanlarında da makaleler yayınlanmıştır.[3] ORDO dergisi vasıtasıyla daha çok 1950’lerde popüler olan ve İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki Alman silkinişine ideolojik kaynaklık eden Ordoliberalizmin temel tezleri, aslına bakılırsa 1930’lu yıllarda henüz Nazi Almanyası dönemi yaşanırken Walter Eucken, Franz Böhm, Hans Grossmann-Doerth ve Leonhard Miksch gibi Alman akademisyenlerce oluşturulmuştur.[4]
Ordoliberalizmin en temel farklılıklarından birisi; serbest piyasanın rekabetçi ortamının sağladığı çeşitli avantajlar kabul edilmekle birlikte, devletin düzenleyici rolü olmadan serbest piyasanın sosyolojik, ekonomik ve ahlaki bakımlardan kendi kendine işler olmadığına dikkat çekilmesidir.[5] Ordoliberaller, piyasa ekonomisine fonksiyonel işlerlik kazandırmak için devletin düzenleyici kararlar almasını ve uygulamasını gerekli görmektedirler. Bu nedenle Ordoliberaller, klasik liberal ve neoliberallerin tercih ettiği “serbest piyasa ekonomisi” kavramı yerine, şimdilerde Çin Halk Cumhuriyeti’nin de kullandığı “sosyal piyasa ekonomisi” kavramını kullanmayı yeğlemektedirler.[6] Onlara göre; sosyal piyasa ekonomisinde, klasik liberalizmin sınırlı devlet düşüncesinin yerini sınırlı ve fonksiyonel devlet düşüncesi almıştır. Bu nedenle neoliberalizmin minimize etmeye çalıştığı devlet yerine, Ordoliberaller, serbest piyasa ekonomisi ve rekabet koşullarını geliştirecek müdahaleci bir devleti savunurlar.[7] Bu doğrultuda Ordoliberalizmin çağdaş bir yorumunu İngiliz sosyolog Anthony Giddens’ın yaptığı (third way-üçüncü yol) ve eski İngiliz Başbakanı Tony Blair’in hayata geçirdiğini iddia edenler olmuştur.[8] Günümüzde daha çok Keynesçilikten liberalizme doğru hareket eden sol partiler tarafından savunulan tezleri olsa da, aslına bakılırsa İkinci Dünya Savaşı sonrasında Alman Hıristiyan Demokratları da (örneğin CDU Ekonomi Bakanı Ludwig Erhard) Ordoliberalizme yakın durmuşlardır.[9] Jan-Werner Müller’e göre ise Ordoliberallerin tarihsel misyonu; neoliberallerin 1920’lerdeki hatalarından ders alarak, serbest piyasa ekonomisine yeni bir yaşam alanı açmalarıdır.[10]
Ordoliberaller, serbest piyasa ekonomisine eleştiriler yöneltirken, devletin ekonomideki görev ve fonksiyonlarını bir ekonomik düzen politikası içerisinde belirlemeye çalışmaktadırlar. Buna göre devlet; özel mülkiyet ve mülkiyetin kullanım kurallarını, para sistemini oluşturan kuralları, mali sistemi oluşturan kuralları, tekellerin kontrolü ve rekabete işlerlik kazandıracak kuralları ve benzeri diğer kuralları saptar. Böylece ekonomik düzen politikası, piyasa ekonomisine fonksiyonel bir işlerlik kazandırır ve merkezi planlamaya ihtiyaç kalmaz.[11] Ordoliberallere göre; serbest piyasa ekonomisinin kendi haline ve doğal akışına bırakılması, sağlıklı bir rekabet düzeninin oluşması için yeterli bir garanti değildir. Tam tersine, serbest piyasa düzeni içerisinde büyük sermayenin yarattığı haksız rekabet koşulları (market imperfection) peki hala oluşabilir.[12] Bu nedenle devletin düzenleyici rolü, serbest piyasa ekonomisinin işlemesi açısından faydalıdır. Bu noktada ekonomistler, Ordoliberalizmin Keynesçilik’ten farkını merak edebilirler. Ancak yakından incelendiğinde, Keynesçilerle Ordoliberallerin farkı; Keynes taraftarlarının devlet müdahaleciliğini üretim ve tüketim bağlamında da ele almaları, oysa Ordoliberallerin yalnızca hukuk (tekelleşme karşıtı yasalar vesaire) ve vergi politikaları yoluyla piyasanın düzenlenerek ve serbest piyasaya daha uygun koşulların yaratılmasını tercih etmeleridir.[13]
Ordoliberalizmin en önemli dayanak noktalarından birisi de, günümüzde daha çok sosyal demokrat partilerin savunduğu artan oranlı vergilendirmedir (progressive taxation).[14] Social Europe dergisinde yazan Simon Wren-Lewis’e göre; şimdilerde İngiltere’de İşçi Partisi (Labour Party) lideri Ed Miliband’ın bankacılık sektöründe önerdiği reformlar[15] da Ordoliberalizmin çağdaş bir yorumu olarak algılanabilir.[16] Bu anlamda, 21. yüzyılda ideolojik kriz yaşadığı gözlemlenen ve sermaye karşısında teslimiyet bayrağı açan Avrupa solu için de, Ordoliberalizm önemli bir çıkış noktası olarak görülebilir. Avrupa Birliği’nin yaşadığı ekonomik kriz ortamında da, Almanya ve diğer bazı devletlerin kimi uygulamalarının Ordoliberalizmden esintiler taşıdığı söylenebilir.

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

[1] Derginin web sitesi için; http://www.ordo-journal.com/en/.  Dergi hakkında bir inceleme yazısı için; Viktor J. Vanberg (2004), “The Freiburg School: Walter Eucken and Ordoliberalism”, Econstor, Freiburg discussion papers on constitutional economics 04/11, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:https://www.econstor.eu/dspace/bitstream/10419/4343/1/04_11bw.pdf.
[2] “Ordoliberalizm”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://tr.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalizm.
[3] “ORDO (journal)”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://en.wikipedia.org/wiki/ORDO_(journal).
[4] “Ordoliberalism”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://en.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalism.
[5] “Ordoliberalizm”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://tr.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalizm.
[6] “Ordoliberalizm”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://tr.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalizm.
[7] Simon Wren-Lewis (2014), “Ordoliberalism, Neoliberalism And Economics”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2014/01/ordoliberalism-neoliberalism-economics/.
[8] “Ordoliberalism”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://en.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalism.
[9] Ulrike Guerot & Sebastian Dullien (2012), “The Long Shadow of Ordoliberalism”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2012/07/the-long-shadow-of-ordoliberalism/.
[10] Jan-Werner Müller (2012), “What do Germans think about when they think about Europe?”, London Review of Books, Vol. 34, No: 3, 9 February 2012, 18-19, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://www.lrb.co.uk/v34/n03/jan-werner-muller/what-do-germans-think-about-when-they-think-about-europe.
[11] “Ordoliberalizm”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://tr.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalizm.
[12] Simon Wren-Lewis (2014), “Ordoliberalism, Neoliberalism And Economics”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2014/01/ordoliberalism-neoliberalism-economics/.
[13] Ulrike Guerot & Sebastian Dullien (2012), “The Long Shadow of Ordoliberalism”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2012/07/the-long-shadow-of-ordoliberalism/.
[14] “Ordoliberalism”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://en.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalism.
[16] Simon Wren-Lewis (2014), “Ordoliberalism, Neoliberalism And Economics”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2014/01/ordoliberalism-neoliberalism-economics/.