14 Mart 2013 Perşembe

Prof. Dr. Ata Atun'la Beyin Fırtınası


Dün Girne Amerikan Üniversitesi Tekno Park binasında, Kıbrıs iç siyaseti ve dış politikası konusunda görüşlerine her zaman başvurduğum önemli bir akademisyen olan Prof. Dr. Ata Atun’u bir beyin fırtınası toplantısında ağırladık. Öğrencilerimin kurduğu Girne Amerikan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Kulübü – GAÜSBUİK’in davetlisi olarak üniversitemize gelen sayın Atun, yaklaşık 2 saat boyunca sorularımızı içtenlikle yanıtlandırdı ve önemli bilgilerini bizimle paylaştı. Bu yazıda Prof. Atun’dan dinlediklerimi sizin için özetlemeye çalışacağım.

Siyasete çok genç yaşta rahmetli Rauf Denktaş’ın ısrarı üzerine girdiğini ve henüz 20’li yaşlarında milletvekilliği yaptığını anlatan Atun, geçmişte ve günümüzde görev alan Rum liderlerin hepsini şahsen tanıdığını ve bu nedenle Rum siyaseti üzerinde önemli bilgi sahibi olduğunu belirterek söze başladı. Rum Kesimi’ndeki siyasal yapı hakkında bilgi veren Atun, dış değil iç siyasal faktörlere bakıldığında Kıbrıs’ta bir barış sürecinin şu an için mümkün gözükmediğini ifade etti. Atun’a göre Rumların yeni lideri Nikos Anastasiades, olumlu bir havada başa geçmesine karşın, kısa süre içerisinde Kilise’nin ve onun etkili olduğu Rum Ulusal Konseyi’nin  baskısına yenik düşecek ve daha milliyetçi bir politika izlemek zorunda kalacak. Zira Rum siyasal sisteminde Kilise’nin çok büyük ağırlığı bulunuyor ve okullarda dahi Kilise onaylı aşırı milliyetçi kitaplar okutuluyor. Bu nedenle iç dinamikler açısından Kıbrıs sorununun çözümü Atun’a göre hiç de kolay gözükmüyor. Fakat yine Atun’a göre dış dinamikler açısından son derece ilginç ve yeni fırsatlar karşımıza çıkmakta. Profesör Atun’a göre doğalgazın bulunması aslında Rumların başına bela olacak, zira Rumların egemenlik haklarını kullanmaları ve şu andaki avantajlı durumlarını devam ettirmeleri doğalgaz nedeniyle zorlaşacak. Dünya siyasetine yön veren sermaye çevreleri ve büyük şirketler, Rum kesimi açıklarında bulunan doğalgazın uygun bir maliyetle KKTC ve sonrasında da Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması konusunda ısrarcı olacak ve Annan Planı’nda da görüldüğü gibi barışa daima daha mesafeli duran Rumlar bu şekilde köşeye sıkışabilecek. Profesör Atun’a göre Limasol’dan Güzelyalı’ya, oradan da Türkiye’ye aktarılacak olan doğalgaz, Nabucco ya da TANAP (Trans Anadolu Projesi) projelerine dahil edilerek Avrupa’ya aktarılacak. Sermaye çevreleri bu projenin gerçekleşmesi konusunda Türkiye, Yunanistan, KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi üzerinde ısrarcı olacaklar. Ekonomik açıdan Yunanistan’a benzer şekilde çok zorda olan Rumlar, ne kadar kendileri bunu istemeseler ve iç dinamikler buna elvermese de, dünya koşullarının zorlamasıyla bu sürece razı olabilecekler. Elbette bu noktada tek çözüm 1960’ta kurulan federal Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş olmayabilir. İki devletli, konfederatif ya da KKTC’nin tanınmasına dayalı bir çözüm de Profesör Atun’a göre peki hala mümkün olabilir. Profesör Atun dünyadaki önemli güç merkezlerinin doğalgazı Rumların kontrolüne bırakmayacakları konusunda son derece emin. Öyle ki Atun hoca, Avrupa Birliği’nin Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne vereceği kredinin anlaşmalarında dahi doğalgazın Türkiye üzerinden taşınmasına dair şartlar koyacağını iddia ediyor. Prof. Atun’a göre büyük devletler ve Türkiye bu konuda belirleyici aktörler olacaklar ve sonuçta KKTC, Rum Kesimi ve Türkiye’deki seçimler nedeniyle gölgelense de, Birleşmiş Milletler ve Downer’ın devreye girmesiyle 2015 yılından başlayarak enerji konusunda adada çok önemli gelişmeler yaşanacak. Atun’a göre 2024’te çıkarılması beklenen doğalgazın normal zamanında satışının yapılabilmesi için 2020’de boru hatlarının inşasının başlaması gerekiyor.

Kıbrıs konusunda bizi ilerleyen aylarda bekleyen önemli gelişmeleri değerli hocalarımız ve siyasetçilerimizden dinleyerek size aktarmaya devam edeceğim.

Dr. Ozan ÖRMECİ


Hiç yorum yok: