3 Kasım 2012 Cumartesi

Can Dündar GAÜ'deydi


Benim çocukluk ve ilk gençlik günlerimde “genç gazeteci” olarak Sarı Zeybek başta olmak üzere yaptığı belgeseller ve kitapları-makaleleriyle şöhret kazanan ancak günümüzde artık 50’li yaşlarının başında “deneyimli gazeteci” kabul edilebilecek olan Can Dündar, önceki gün Girne Amerikan Üniversitesi’nde iki saatlik bir söyleşiye katıldı. Dündar’ın Türkiye’deki siyasi gelişmeler ve gazetecilerin durumu hakkındaki söylediklerini önemli olabileceklerini düşünerek burada sizinle paylaşmak istiyorum.

20 dakikalık bir giriş konuşmasının ardından bir buçuk saat boyunca öğrencilerden gelen soruları cevaplandıran Dündar’ın en çok ve ısrarla üzerinde durduğu konu, yazılı ve görsel basının son yıllarda tarihimizde askeri darbe dönemleri dışında hiçbir dönemde olmadığı kadar baskı altında olduğu iddiasıydı. Dündar’a göre Ntv’de son derece başarılı giden programlarının sona erdirilmesinde siyasi baskıların rolü olmuştu ve Milliyet’te şimdilik köşe yazılarına devam etmesine karşın, yakın bir gelecekte burada da sorun çıkabilirdi. Dündar medyada siyasi iktidarı eleştiren sözler söylemenin günümüzde artık neredeyse imkansız hale geldiğini belirtti ve medyanın sanılanın aksine her zaman sistemin önemli bir parçası olduğu için medyadan mucize beklememek gerektiğini; muhalefet hareketlerinin basın sayesinde değil, ancak geçmişte Recep Tayyip Erdoğan örneğinde olduğu gibi basına rağmen toplumsal tabanda örgütlenerek başarıya ulaşabileceklerini ifade etti. Gazetecilik ve televizyonculuk yapması engellendiği için sinema ve yazmaya yöneldiğini belirten Dündar, yakında yeni bir kitabının çıkacağını ve yeni bir filminin gösterime gireceğini söyledi. Daha çok siyasi sorular sorulması nedeniyle bu konularda konuşan Dündar sözü Türkiye’de devam eden açlık grevlerine getirerek, bunun siyasi değil, insancıl bir mesele olduğunu ve Adalet Bakanı’nın Başbakan Erdoğan’ı yalanlayan sözlerinin durumun vehametini gösterdiğini ifade etti. Bir arada barış içerisinde yaşamak isteyen ve son Cumhuriyet kutlamalarında da görüldüğü üzere artık “biber gazı” ortak paydasında buluşan muhalefetin mutlaka asgari müştereklerde anlaşarak ortak bir muhalefet dili yaratması gerektiğini belirten Dündar, aksi takdirde son derece güçlü iktidarı sarsmanın mümkün olmadığını iddia etti. Kapitalizmin derinleşmesi ve yeni dünya düzeni nedeniyle artık televizyonlarda bilgi yarışmalarının yerini arkadaşlarınızı eleyerek yükseldiğiniz Survivor tipi güç ve dayanıklılık yarışmalarının aldığı tespitini yapan Dündar, bu noktada Türkiye halkının en çok televizyon izleyen halklardan biri olarak tvde gördüklerinden etkilendiğini söyledi. Kıbrıs’ın kendisi için her zaman ikinci bir vatan gibi olduğunu söyleyen Dündar, ancak artık “yavru” vatanın kendi ayakları üzerinde durmasına saygı duyulması ve yavruluktan olgunluğa geçişini anlamak gerektiğini belirterek, konuşmasına Necip Fazıl’dan bir dörtlükle son verdi.

Dr. Ozan ÖRMECİ


Hiç yorum yok: