4 Şubat 2012 Cumartesi

Anadolu Solu


Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceği konusunda tartışmalar kamuoyunda yoğun bir şekilde devam ederken, partinin 1992’de yeniden kurulmasının ardından başlarda “Yeni Sol” daha sonraları da “Anadolu Solu” olarak ifade edilen ideolojik yenilenmesini irdelemekte fayda var.


Anadolu Solu kavramının gelişmesine en çok katkıda bulunan kişiler İsmail Cem, Deniz Baykal ve Enis Tütüncü olmuşlardır. Deniz Baykal ve İsmail Cem 1992’de partinin yeniden kurulmasının ardından “Yeni Sol” adlı bir kitap yazarak daha sonraları “Anadolu Solu” olacak fikri hareketin temellerini atmışlardır. “Yeni Sol” adlı kitaplarında Baykal ve Cem’in üzerinde durdukları iki temel mesele serbest piyasa ekonomisinin -zararlı özellikleri devletçe giderilmek üzere- kabulü ve çoğulcu demokratik bir düzen içerisinde farklı kimlik ve görüşlere yaşama ve gelişme hakkı verilmesidir. İsmail Cem aslına bakılırsa gençlik yıllarından itibaren yazdığı kitap ve makalelerle bu kavramın gelişimine en çok katkıda bulunmuş kişidir. Cem’in İdris Küçükömer ve Kemal Tahir’den etkilenerek 1970’lerden itibaren işlemeye başladığı Anadolu değerleri ve bunların rehberliğinde bir sol anlayışın oluşturulması gerekliliği CHP’nin 1992’de yeniden kurulmasının ardından hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Bu anlamda başta Osmanlı olmak üzere milat öncesinden günümüze Anadolu topraklarında kurulmuş onlarca büyük medeniyetin kültürel değerleri birer zenginlik olarak kabul edilmeye çalışılmış, Anadolu insanının Mevlana’dan, Yunus Emre’den, Hacı Bektaş Veli’den bugüne dek sentezleyerek getirdiği Allah ve insan sevgisine dayalı hümanizm anlayışının siyasette de rehber olması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda devlet odaklı siyasetten insan odaklı siyasete geçilmesi amaçlanmış, farklı sosyal gruplara yönelik bir siyasi açılım gerçekleştirilmek istenmiştir. İsmail Cem’in DSP’ye geçmesinin ardından bu kavramın sahibi durumunda kalan Deniz Baykal birçok röportajında bu anlayıştan asla vazgeçmediğini ifade etse de, yıllar içerisinde Baykal partiyi daha ulusalcı bir çizgiye çekmekle eleştirilmiştir. O dönemin dikkat çeken olaylarından birisi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye yaptığı öğütlerin yer aldığı bir yazıyı odasının duvarına asması ve “Şeyhim Edebali” şeklinde bir demeç vermesidir. İsmail Cem’in ardından bu kavramın geliştirilmesine en büyük katkı ise değerli siyaset adamı Enis Tütüncü’den gelmiştir. “CHP’nin Mayası Anadolu Solu” adlı kitap çalışmasında Tütüncü Anadolu Solu’nu Kemalizm ile sosyal demokrasiyi Anadolu değerleri rehberliğinde sentezleme çabası olarak tanımlamış ve bu doğrultuda Anadolu Müslümanlığının güzel değerlerini su yüzüne çıkararak CHP’yi siyasal olarak daha geniş bir tabana hitap eder hale getirmek istemiştir.


Anadolu Solu gibi çok önemli bir kavram nedense Tütüncü’nün çabalarının ardından ciddi şekilde incelenmemiş, geliştirilmemiş ve özellikle genç kuşak partililere aktarılamamıştır. Bugün CHP’nin ideolojik konumlanması tartışılırken muhakkak Anadolu Solu konusundaki önemli çalışmalara bakılmalı ve partiyi Türkiye’nin merkezine oturtmak için yeni sosyal-siyasal gerçekler doğrultusunda Anadolu Solu’nun güncellenmiş bir yorumuna ulaşılmalıdır.

Dr. Ozan Örmeci



Hiç yorum yok: